Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | tekerlekli sandalye | wheelchair i. | ||
She decided to do a sponsored wheelchair push, self-propelling the wheels with her tiny hands. Minik elleriyle tekerlekleri kendi kendine iterek sponsorlu bir tekerlekli sandalye itme hareketi yapmaya karar verdi. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | tekerlekli sandalye | wheelchair i. | ||
Did that man in the wheelchair pass away? Tekerlekli sandalyeli o adam öldü mü? More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | tekerlekli sandalye | wheel chair i. | ||
Genel | tekerlekli sandalye | stair chair i. | ||
Genel | tekerlekli sandalye | disabled chair i. | ||
Genel | tekerlekli sandalye | invalid chair i. | ||
Technical | ||||
Teknik | tekerlekli sandalye | wheeled mobility device i. |